Siyasetin ayağa düştüğü, milletvekillerinin tükenmişlik sendromu içerisine girdiği bir dönemi yaşıyoruz. Bana öyle geliyor ki millet olarak biz de seçtiğimiz vekillerle birlikte tükeniyoruz, biz de tıpkı seçtiğimiz vekiller gibi günü kurtarma derdine düşmüşüz, hiç de önemi olmayan şeylerden mutlu olabilmek için kendimizi zorluyoruz.
Pollyannacılık oynadığımız bu dönemden nasıl çıkarız, seçimler bir çare olur mu diye düşünürken seçimlere de en az iki yıl kaldığı aklıma gelince karamsarlığım daha da artıyor ve daha iki sene biz bu eziyete katlanacak mıyız diye kendi kendime soruyorum.
AK Parti Bolu Milletvekilleri Arzu Aydın ve Fehmi Küpçü, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile Bolu’daki Belediye Başkanlarını buluşturmuşlar. Bu buluşma hakkında da Bolu için istişarelerde bulunduklarını belirtmeyi ihmal etmemişler. Bolulu Belediye Başkanları deyince fotoğraflara şöyle bir baktım kendi kendime Bolu’da bu kadar mı belediye var, hani Mudurnu, hani Mengen, Hani Kıbrısçık, hani Göynük demeden edemedim. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan nerede diye sormaya bile cesaret edemedim.
O halde bu toplantıya AK Partili küçük azınlığın toplantısı demek daha doğru olmaz mı? Bu küçük azınlıkla Bolu’nun hangi sorunlarını istişare edebildiler Bildiğim kadarıyla Bolu’nun dörtte üçünü 31 Mart 2019 seçimlerinde kaybettiler. Dörtte birlik bir kesimle Bolu’nun meseleleri istişare edilebilir mi? Diğer parçalar tamamlanmadan bütünlük nasıl sağlanabilir?
Aslında O’nlarda haklılar. Dağıtmak kolay ama toplamak oldukça zor. Toplamak gibi bir dertleri de yok zaten. Eğer toplamak gibi bir dertleri olsaydı o toplantıya olmayanları da davet ederlerdi. Bir başka soru da şu; bu vekiller seçildikten sonra bütün Türkiye’nin vekilleri olmuyorlar mı? Yani sadece AK Partilileri değil, kendilerine oy vermeyen diğer partilere oy vermiş seçmenlerin de vekilleri değiller mi? Mengen’den, Kıbrısçık’tan, Göynük’ten ve Mudurnu’dan da oy almadılar mı? Bu manasız kibir ve kendini beğenmişlik neden?
İstişare ettiler de ne oldu? Toplantıdan hangi sonuçlar çıktı? Alınan bir söz, yapılması kesinleşen bir iş var mı? Orası belirtilmemiş. Sadece bakanla poz verilmiş bir algı oluşturulmaya çalışılmış. Nedir bu algı? Biz belediye başkanlarımızı bakanla görüştürdük, boş durmuyoruz algısı. Ama asıl soruyu hala cevaplamadık. Diğer belediye başkanları neden davet edilmedi?
O sorunun cevabını da ben vereyim, rezil olma korkusu. Yani toplantıya diğer partileriden belediye başkanları da katıırlarsa vekillerimiz bakandan söz alamazlar ya da dedikleri şeyler yapılmaz ise, o belediye başkanları şöyle demezler mi; ‘’adam sen de bunlar mı milletvekili? Bunları bakan bile ciddiye almıyor, bakana hiçbir şey yaptıramadılar. ’’
İşte bu rezil olma korkusu milletvekillerini aslında bir insan hakları ihlali olan ayırımcılık suçunu işlemeye mecbur bırakıyor. Böyle olunca da ortaya böyle sahneler çıkıyor.
Mutlu Bilge
22.04.2021 / İstanbul