Demokratik yollardan seçimi kazanamayacağına inananlar ve seçimlerde milletin önüne yalanlardan başka proje koyamayacak olanlar, şimdilerde umudunu son dönemin moda tabiri ile Z kuşağına bağlamışlar. Bilmeyenler için söyleyelim, Z kuşağı 1998 - 2010 yılları arasında doğanları tanımlamak için kullanılan bir kavram.
Çeşitli televizyon kanallarında yayınlanan tartışma programlarına katılan ve muhalefetin yalanlar üzerine kurulu söylemlerini meşrulaştırmak ve yeni söylemler inşa ederek güçlendirmek isteyen bazı konuşmacılar, Z kuşağının toplam seçmen içerisinde ağırlıklı bir mevcuda sahip olduğunu, bunların Türkiye’nin 2000’li yıllardan öncesini bilmediği için kendi beklentilerine en uygun partiye oy vereceğini, bu partinin AK Parti olmayacağını ileri sürüyorlar. Aç tavuğun kendini buğday ambarında zannetmesi gibi, hiçbir gerçekliğe, araştırmaya ve bilimsel temele dayanmayan, sadece algı ve manipülasyon aracı olarak kullanılan konuşmacıların hezeyanlarından ibaret olan bu iddia, her şeyden önce Türk Milletine ve onun yetiştirdiği gençliğe ağır bir hakaret olarak kabul edilmelidir.
2000 yılında doğan birinin 2000 yılından önceki yaşananları bilmediğini varsayan birinin, onun düşüncesine göre, kendi doğum tarihinden önceki yaşananları da bilmediğini varsaymayı gerektirir. Kendisiyle bu kadar çelişen ve televizyon ekranlarında, milletin huzurunda mantık hatasına düşen birinin seçim yorumları yapması izleyenlerin ağır bir imtihanı olsa gerek.
Peşin kabule dayanan, Z kuşağının AK Parti’ye değil de CHP’ye oy vereceği iddiası, bir dönem toplum mühendisliği yoluyla başörtüsüz, dindar olmayan, laik bir toplum yaratma saplantılarının, günümüzde tek tip bir gençlik yetiştirme idealiyle sürdürülmesinden ibarettir. Bunlar, anlaşılan sokaklardaki ve üniversitelerdeki gençliği de görmüyorlar.
Elbette gençlerin beklentileri, dünya görüşleri, vizyonları ailelerinden farklı olabilir. Aileleriyle aynı partilere oy vermeyebilirler. Ancak ailelerinden gelen dünya görüşlerini devam ettiren ve onların Z kuşağı olarak tanımladıkları gençleri nereye yerleştirecekler. Cumhur İttifakını destekleyen AK Gençliği, Ülkü Ocaklarını, Alperenleri unutuyorlar mı? Eğer bir Z kuşağı varsa bunlar Z kuşağı olmuyor mu?
Seçimler demografik ya da sosyolojik genellemelerle kazanılmaz. Hele Türkiye’de hiç kazanılmaz. Seçimleri kazanmak için mensubu olduğun milletin özüne uygun, beklentilerini karşılayacak projelerle ve söylemlerle ortaya çıkmak gerekir. Eğer hala Z kuşağı diye tutturup nesil değişti diyorsanız o halde hatırlatalım, “fıtrat değişir sanmayın, bu kan yine o kandır.”
Mutlu Bilge
28.12.2021 / İSTANBUL