Döviz kurları yükselirken faizlerin yükseltilmesi için kıçlarını yırtanlar, döviz kurları düşüşe geçince örtülü faiz diye tepinmeye, yeni ekonomi modelini itibarsızlaştırmak ve kendi yalanlarını perdelemek için yırtınmaya başladılar.
Daha önce hiçbir olay, bunları faizlerin bir saat içerisinde düştüğü gibi şaşkın ve perişan bırakmadı. Bu şaşkınlık ve perişanlık içerisinde oyuncağı elinden alınmış çocuk gibi yalanları ellerinden alınınca nereye sataşacaklarını bilemiyorlar.’ Bir taraftan kendi kur manipülasyonlarından dolayı zarara uğrayan spekülatörleri ve evini satıp dolar alan aç gözlüleri mağdur gibi göstermeye diğer yandan da fiyatların hemen geri gelmemesi üzerinden yeni bir çıkış yakalamaya çabalıyorlar.
Ancak ne yapsalar boş. Kaset darbesiyle yola koyulan “Gelmekte Olan”ın pili bu yola dayanmadı. Bundan sonra da gelmesini beklemek tipik sol ütopyası ya da hayalperestliği olsa gerek. Bu sesini yükseltenlerin döviz kurları yükseldiği, ekonomi bozulmaya başladığı için seslerini yükselttikleri sanılmamalıdır.
Bunlar, ekonomideki bütün göstergeler dört dörtlük olsa, ülkede her şey yolunda bile olsa yine memnun olmazlar. Çünkü bu zihniyet 14 Mayıs 1950’de Menderes geldiğinde de şikayetçilerdi. Demirel geldiğinde, Özal geldiğinde, 2002’de AK Parti geldiğinde de şikayetçilerdi.
İçişleri Bakanlığı terör örgütü ile bağlantıları olan kişileri işe aldığı gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda teftiş yapma talimatı veriyor, bunlar hemen İmamoğlu’nun yanındayız diyorlar. Durun bakalım inceleme sonuçlansın iddia edildiği gibi bir durum yoksa bizde İmamoğlu’nun yanında olalım demiyorlar. Terör bunların umrunda bile değil.
İdeolojik saplantılarıyla milli olmaktan, milletin yanından epey bir uzaklaştılar. Her seçimde yenildikleri Erdoğan düşmanlığı akıllarını başlarından aldı. Mantıklı düşünemiyorlar. Politika belirlemek yerine fitne üretiyorlar. Basiretleri bağlanmış, gözleri görmez, kulakları işitmez bir şekilde örtülü hainlik yapıyorlar.
Mutlu Bilge
27.12.2021 / İSTANBUL