Döviz kurları birilerinin sevinç naraları içerisinde 20 TL.’lere dayandığında, hükümetin daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan’ın sonu geldi diye bekleyenler, bir kere daha derin bir hayal kırıklığına uğradılar.
Muhtıralarla, darbe girişimleriyle deviremedikleri Recep Tayyip Erdoğan’ı, en güçlü dayanağı milletten koparmak için ekonomi silahıyla zamana yaygın tasarladıkları son darbe girişimi de başarısız oldu. 15 Temmuz İhaneti’nin yaşandığı gece, Gazeteci Hande Fırat’ın cep telefonundan canlı yayına bağlanarak milletine seslenen Recep Tayyip Erdoğan, önceki gece yine canlı yayında “Aziz Milletim” hitabıyla milletine seslenerek, ekonomi silahıyla zamana yaygın denenen son darbe girişimini de başarısızlığa uğrattı.
Türkiye, tarihi kırılma noktalarından birini daha yaşadı. 15 Temmuz’da milleti meydanlara davet eden Recep Tayyip Erdoğan, bu defa da milleti sanki döviz bozdurmak için meydanlara davet etmiş gibi bir hareket başlattı. Konuşmasının ardından hızla düşüşe geçen döviz kurları, en saygın iktisatçıları bile duruma uygun bir teori bulmakta aciz bıraktı.
Döviz kurlarının yükselişe geçtiği dönemde, en tahsillisinden tutun, sokaktaki sıradan vatandaşa kadar, ekonomiden anlayan da anlamayan da iktisat üzerine ahkam kesiyor, kötümserlik tohumlarını ekerek, yanmış bitmiş kül olmuş bir memleket tablosu çiziyorlardı. Ancak döviz kurları düşmeye başladığında bu kötümsercilerin de maskeleri düştü. Kurların yükseliş döneminde karamsar tablo çizmekte acele edenler, düşüş döneminde aynı sabırsızlığı göstermediler. Kurların düşüşüne burun kıvırdılar, olan biteni bir kurgu olarak göstererek, kurlar yeniden yükselecek beklentisi aşılamaya çabaladılar.
Daha da ileri gidenleri, “bu kurları kim çıkardı, madem düşüyormuş neden şimdiye kadar düşürmediler” şeklinde utanmazca sözler sarf ettiler. Pekala kendileri de çok iyi biliyorlardı ki, bu kur çıkışlarının sebebi, tasmalarını ellerinde tutanların iteklemesiyle yaydıkları karamsarlık duygularıydı. Aç gözlü spekülatörleri ve döviz bürolarının önünde sıra bekleyen fırsatçıları da unutmamak gerekir.
Hesaba katmadıkları ya da bilmedikleri bir gerçek vardı; iktisat biliminde dünyanın her yerinde geçerli genel geçer kurallar yoktur. Bilinen bütün modeller, bir ülkede başarılı olmuş başka bir ülkede başarısız olmuştur. İktisat psikolojiye ve algıya dayalı ve beklentiler üzerine kurulu bir bilim dalıdır. Sen yalanlarla bir algı ve beklenti oluşturup döviz kurlarını yükseltirsin ama bir yiğit çıkar senin tüm yalanlarını ve algılarını darmadağın eder ve kurları düşüşe geçirir.
Bu ülkede samimi bir şekilde “Aziz Milletim” hitabıyla başlanan her söz karşılığını bulmuştur. Bu defa da buldu ve millet Reisicumhurunun çağrısına kayıtsız kalmadı. Desteği içinden çıktığı milletinden değil de yabancı ülkelerden ve TÜSİAD’dan arayanların sonu her zaman hüsran olacaktır.
Mutlu Bilge
22.12.2021 / İstanbul