AK Parti'nin Bolu'da düzenlediği toplantılarda, seçim mitinglerinde veya zaman zaman katıldıkları çeşitli televizyon programlarında Bolu Dağı Tüneli sık sık gündeme getirilir ve her defasında "Biz olmasaydık patates deposu olacaktı." ifadesini kullanırlar.

AK Parti MKYK Üyesi Mahir Ünal da Türkiye Buluşmaları kapsamında geldiği Bolu'da "“Bolu Tüneli’nin hikâyesini unuttuk mesela. Biz iktidara geldiğimizde orasını patates deposu yapmaya çalışıyorlardı." ifadesini kullanınca, bu patates deposu olayına değinmek lüzumu hasıl oldu. AK Parti'nin en büyük yanlışı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin kendileri ile başladığı ve Fukuyama'nın Tarihin Sonu tezindeki gibi kendilerinden sonra tarihin sonunun geldiği yanılgısına düşmeleridir. 

Tarihin Sonu Tezini AK Parti'ye uyarlayacak olursak, AK Parti kendilerinin gelmiş geçmiş en iyi iktidar olduklarını, bundan sonra yani gelecekte daha iyi bir iktidar iş başına gelemeyeceğini ileri sürerek bu anlamda tarihin  sonunun geldiğini iddia etmektedir. Açıkça böyle demiyorlar ama demek istedikleri bu.

AK Parti 101 yıllık Cumhuriyet tarihinin sadece 22 yılını kapsayan, her iktidar gibi iyi uygulamaları olduğu gibi kötü ya da başarısız uygulamaları da olan sözde muhafazakar ama pratikte sermaye sınıfının katı kapitalist çıkarlarına hizmet eden bir parti. Bundan daha ötesi yok. Muhafazakarlık çatısı altında kullandıkları İslami terminolojiyi siyasete alet eden dil, Althusser'in Devletin ideolojik aygıtları olarak saydığı din öğesini toplumu kontrol etmek için kullanmaları halidir.

Mahir Ünal, kendileri olmasaydı Bolu Dağı Tüneli patates deposu olarak kullanılacaktı derken, Bolu Dağı Tüneli'ni başlatan ve belirli bir aşamaya getirenleri hiçe sayıp, sanki ortada hiçbir şey yokken kendileri tünel yapmış gibi bir hava estirmektedirler. Kaldı ki tünelin yapıldığı dönemdeki iki büyük depremi, 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerini, hiç akıllarına getirmiyorlar. Yine sürekli yakındıkları 28 Şubat Post Modern Darbesi ve buna paralel olarak gelişen ekonomik istikrarsızlık görmezden geliniyor.

Yine AK Parti olmasaydı belki sadece Bolu Dağı Tüneli patates deposu olacaktı, ama AK Parti geldi koskoca bir ülke patates deposu haline geldi. İmam Hatip sevdası yüzünden hem İmam Hatip Okullarının hem de diğer okulların mahvolduğu eğitim sistemi, merdiven altına kadar düşen üniversiteler kimin eseri?

Cumhuriyet döneminde kurulan fabrika ve tesisleri sata sata yatırım adı altında yaptırılan ve geçme garantisi verilen, zengin ve fakirin yollarda bile ayrıldığı yeni yollar mı daha iyi yoksa AK Parti'den önce yaptırılan ama geçme garantisi verilmeyen, arabası olan ortalama her vatandaşın geçebileceği yollar ve köprüler mi iyi? Eğer yaptık ifadesinden kasıt buysa maliyeti vatandaşa yükleyerek, vatandaşı eze eze yapılan ama ceremesi bugünkü ekonomik krizler olarak ortaya çıkan yatırımlarla öğünebilirsiniz. 

Türkiye Buluşmaları adıyla çıktığınız yolda hangi Türkiye ile buluştuğunuzu da bir sorgulamak ama bundan önce neden Türkiye Buluşmasına ihtiyaç duyduğunuzu tespit etmek gerekiyor. Türkiye Buluşmaları adıyla yukarıda sayılan nedenlerden dolayı halktan ne kadar koptuğunuzu, halka tepeden bakan kendi burjuva sınıfınızı yarattığınızı itiraf etmiş oluyorsunuz.

Sizin Türkiye Buluşması dediğiniz şeyin sahadaki uygulaması, körlerin ve sağırların birbirini ağıladığı bir uygulama oluyor. İyi laf yapanları saha sürüp sahada yine kendi adamlarınızla buluşup, "Allah sizi başımızdan eksik etmesin" lafını duyunca sevinip yukarıya rapor ettiğiniz nafile bir çabadan ibaret.  Sözde AK Parti daima halkın içinde ama nedense Türkiye Buluşmasına ihtiyaç duyuyor. 

Demek ki önceki buluşmalarda bir terslik var. Yukarıya hep yanlış raporlar verilmiş. Halk artık bu patates deposu metaforuna kanmıyor. O halde ne yapmalı sorusunu sormak gerekiyor. Yapılacak şey basit. Hani AK Parti'nin bir sloganı vardı; tevazu, samimiyet ve gayret diye. Bunu slogan olmaktan çıkarıp gerçeğe dönüştürmek yeterli.

Mutlu Bilge
27.09.2024 / BOLU

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner1