Türk Siyasi Tarihinin en kritik seçimi olarak değerlendirilen bir seçimi geride bırakırken, Türk seçmeni, yalan, iftira, yıkmak, bölmek ve yok etmek üzerine seçim vaadi oluşturan muhalefete haddini bildirdi ve bu vatanın sahipsiz olmadığını göstermiş oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 yıldan beri girdiği her seçimi kazanarak siyaset biliminde örnek olay olarak okutulması gereken önemli bir başarıya imza attı. Yine rakibi Kemal Kılıçdaroğlu da girdiği her seçimi kaybetmesiyle örnek olay olarak okutulmaya hak kazandı. Şimdi bazıları diyecek ki seçim ikinci tura kaldı erken konuşma diye. O bazıları aylar önce Kılıçdaroğlu’nu açık ara farkla galip ilan ederken biz kendilerine bir ruh doktoruna görünmelerini tavsiye etmiştik. Şimdi de alınan sonuçtan sonra artık kendilerini züğürt tesellileri ile avutmamalarını tavsiye ediyorum.
Birbirine benzemeyen devşirme muhalefetin, Türk seçmeninin çoğunlukta bulunan milliyetçi muhafazakar yapısını gözardı ederek ve hatta onları kışkırtacak söylemlerle girdikleri bu seçim, Türkiye’de milliyetçiliğin yeniden yükselmesine hatta sadece milliyetçiliğin değil muhafazakarlığın da yükselmesine yol açtı.
“Güneş balçıkla sıvanmaz” sözüne nispet edercesine birilerinin hakkında bitti, tükendi, baraj altında kalacak algısı oluşturmaya çalıştığı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), tam aksine oylarını yükselterek, Türkiye’nin teminatı, Türk Halkının kritik zamanlarda göreve çağırdığı ve umut bağladığı bir parti olduğunu bir kere daha göstermiş oldu.
AK Parti açısından seçim sonuçlarını değerlendirecek olursak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti oyları arasında hemen hemen yarı yarıya bir fark var. Elbette Erdoğan İttifak çatısı altında diğer partilerden de oy aldı ama yine de kendi oyunun AK Parti’nin oylarından daha fazla olduğu bir gerçekle karşı karşıyayız. Seçmen Erdoğan’a, “Biz seni seviyoruz ve destekliyoruz, ancak parti teşkilatlarında acilen baştan başa bir değişiklik yapılması gerek. Artık kaşarlanmış ve kendi ilişkiler ağı ile partiyi çiftliğe çevirenleri temizlemen gerekir.” mesajını vermiştir.
Seçimleri Millet İttifakı ve özellikle CHP açısından değerlendirecek olursak, son yılların en saçma oluşumundan kaynaklanan saçma sonuçlarla karşı karşıya olduğumuzu görürüz. Her şeye rağmen kazanmak için, yüzde sıfırlık partileri sırf Erdoğan düşmanlığı yüzünden peşine takan ve onlara milletvekilliği kontenjanı açan, onlara adeta teslim olan CHP, Atatürk’ün kemiklerini sızlatmıştır. Türkiye’nin kurucu partisi, Kılıçdaroğlu ile girdiği marjinal çizgide bölücü yıkıcı unsurların oyuncağı haline gelmiştir.
Böyle bir manzarada beka kaygısına düşen Türk seçmenleri, 21 yıllık uzun iktidarına rağmen hala Erdoğan’ı bir teminat olarak görmüş ve tercihini de Erdoğan ve Cumhur İttifakından yana kullanmıştır. Yine ne varsa Erdoğan’da var demiştir.
Mutlu Bilge
18.05.2023 / BOLU
