Adapazarı Halk Eğitimi Merkezi (HEM) Müdürü olan ağabeyi Abdulvahit Uygar'ı silahla öldüren sanık cinayet sonrası özel bir araçla kaçmaya çalışırken TEM Otoyolu Bolu Mevkiinde yakalanarak gözaltına alınmıştı.
Bolu’da yakalanarak suçu işlediği Sakarya’nın Adapazarı İlçesine götürülen zanlı hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, "kardeşe karşı tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Sanığın yargılanmasına 18 Ekim'de başlanacak. Anadolu Otoyolu'ndan Ankara istikametine doğru gittiğinin tespit edilmesiyle Bolu Emniyet Müdürlüğüyle irtibat kurulduğu belirtilen iddianamede, ekiplerin aracı durdurarak M.Z. Uygar'ı gözaltına aldığı kaydedildi. Sanığın daha önce ağabeyine karşı "tehdit" suçundan hapis cezasına çarptırıldığı davada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anımsatılan iddianamede, şu ifadelere yer verildi: "Sanık ile maktul arasında bir alacak-verecek ilişkisinin bulunmadığının beyan edildiği, sanığın maktulden var olduğunu iddia ettiği alacağına ilişkin belge sunamadığı gibi alacak miktarı konusunda da tanık beyanları ile çelişkili beyanlarda bulunduğu anlaşılmıştır. Bazı dosyalarda da marketini sattığını, aldığı 1,5 trilyonu (lira) çantaya koyarak maktule verdiğini beyan ettiği ancak marketini sattığı iddiasının da soyut kaldığı ve 1,5 trilyonu çanta ile getirdiği iddialarının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu anlaşılmıştır."
İddianamede, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın olay günü ağabeyini görev yaptığı kurumdan çıktığı esnada yolun karşısına geçmek isterken aracından aldığı tüfekle iki el yakın mesafeden ateş ederek öldürdüğü belirtilerek, yapılan araştırmada M.Z. Uygar'ın ağabeyini yoğun şekilde ölümle tehdit ettiğinin tespit edildiği, yakınlarına maktulü öldüreceğine dair birden fazla kez beyanda bulunduğu, buna ilişkin kayıtlarının bulunduğu kaydedildi.
Sanığın olay günü Uygar'ın iş yeri civarında arabasıyla dolaştığı ve çıkışını beklediği ifade edilen iddianamede, maktulün iş yerindeki güvenlik görevlisine kardeşinin kendisini öldüreceğine ilişkin söylemlerde bulunduğunu söylediği belirtildi. Olaydan bir gün önce sanığın oğlu üzerine telefon hattı çıkarttığı bilgisine yer verilen iddianamede, "Eyleminden birkaç gün önce ailesini bırakarak av tüfeğini de yanına alarak maktulün evi civarına yakın mesafede bulunan Aziziye Camisi'nde kaldığı, olaydan iki gün önce olay günü sevk idaresinde olan aracı arkadaşından ödünç aldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın eylemini tasarlayarak gerçekleştirdiği değerlendirilmiştir." ifadesi kullanıldı.
İddianamede ifadesine yer verilen sanık M.Z. Uygar, ağabeyinin kendisinden kuyumcuya vermek amacıyla para aldığını, bir süre sonra geri istediğinde maktulün kendisine "Senin bende paran yok" diyerek vermediğini iddia etti. Araya defalarca aracılar koymasına rağmen ağabeyinin parayı vermediğini savunan M. Z. Uygar, olay günü maktulün tekrar aracıları araya koymasını sağlamak için çalıştığı kurumun yanına gittiğini, burada beklerken maktulün kendisine doğru çaprazlama yürüdüğünü, geri gitmesi için tüfeği gösterdiğini ancak ağabeyinin geri gitmediğini, bunun üzerine tüfeği alıp ağabeyine doğru yürüdüğünü, elini beline atması üzerine bir el kendisine doğru ateş ettiğini öne sürdü. M.Z. Uygar, maktulün göğsünden yaralandığını gördüğünü, kendisini takip etmesin diye ayaklarına doğru bir el daha ateş açtığını iddia ederek, sonra aracı park edip Ankara'ya gitmek için otostop çektiğini, bir aracın durması üzerine bindiğini ve Bolu'da yakalandığını kaydetti. Sanığın eşi V. Uygar ise eşinin olaydan yaklaşık 1 sene önce durduk yere, "Köyden gelirken ağabeyine para verdiğini" söylediğini belirterek, "Parasını geri vermediğini söyleyerek maktulden para istemeye başladı. Benden de ağabeyine iftira atarak kendisini desteklememi istedi. 'Ağabeyinin sana borcu olduğunu ben bilmiyorum, sana şahit olamam.' diye söyleyince bu sefer eşimle aramda sorunlar yaşanmaya başladı." ifadelerini kullandı.