Bolu Valisi Erkan Kılıç’ın talimatıyla Bolu Belediyesi kurban bağışı ilanlarının gece saatlerinde billboardlardan kaldırılmasının ardından Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, valiye ağır yüklendi.
Bolu Belediye Başkan’ı Tanju Özcan, son yaşanan ‘kurban bağışı ilanlarının kaldırılması’ olayının bardağı taşıran son damla olduğunu belirterek, Vali Kılıç ile arasında yaşanılan olayları sıraladı.
Bolu Valisi’ne hayırlı olsun ziyaretine gittiğini ve 1 ay geçmesine rağmen iadeyi ziyarette bulunmadığını belirten Başkan Özcan'ın açıklamasından satır başları...
“Vali Beyin gelir gelmez ilk talimatı, geçici sığınmacılara çağrıda bulunduğumuz: ‘bu misafirlik fazla uzadı ülkenize geri dönün, istenmiyorsunuz’ yazan billbordları kaldırması olmuştu."
“Yazılı tebligat da yok. Polisi arayıp kaldırın diyor. Öncelikle şunu sormak isterim. Bolu’ya yeni gelmiş bir valinin Bolu halkının hislerine tercüman olan bir belediye başkanının afişini, hiçbir yasal gerekçe olmaksızın kaldırmaya ne hakkı var? Ne haddi var?”
TALİMATLARI VALİDEN ALACAĞIMIZI ZANNEDİYOR
“Vali beyin ilk valiliği, sanırım şunu bilmiyor. Vali bey beni Nüfus ve Tapu Müdürü gibi, Milli Eğitim Müdürü gibi, Bolu Belediye Başkanlığı’nı valiliğe bağlı bir kurum zannediyor. Talimatları validen alacağımızı zannediyor. Bu yasaları bilmezliktir. Buradan baştan sayın valimize şunu söylemek istiyorum.”
“Bolu Belediye Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir kurumudur. Başındaki başkan halk tarafından seçilir. Valiler ise atanır devleti temsil eder. Biz devleti temsil eden valilere hep saygı gösterdik. Ancak devletin valisi de beni kendi memuru gibi göremez. Böyle bir hakkı da yok, haddi de yok. Açsın anayasayı, açsın yasaları tekrar okusun!”
VATANDAŞIN SEVABA ORTAK OLMASINDAN NEDEN RAHATSIZ OLDUNUZ?
“İkinci konu, cami yaptırıyoruz. Bugün son betonu atıldı. Biz cami yaptırırken müracaat ettik ve dedik ki Bolu Belediyesi olarak bu camiyi kendi imkanlarımızla yaptırabiliriz. Ama vatandaşlarımızın şöyle bir talebi var. Ben de bu camiye bir tuğlalık katkı vermek istiyorum. Bende bu sevaba ortak olmak istiyorum diyorlar.”
“O yüzden valilik dernekler masası aracılığı ile kamu bankalarında hesap numaraları açtırdık. Bir yıl süre ile izin aldık. Tabi cami henüz tamamlanmadı. Kovid ve kış şartları derken sürenin uzatılmasını istedik. Ortada makul geçerli hiçbir sebep yokken Bolu Belediye Başkanlığı’nın yaptığı cami ile ilgili yardım süresinin uzatılmasını valilik kabul etmedi.”
“Soruyorum ben sayın valiye. Şunu söylüyorum; sayın vali bizim bu camiyi yaptıracak gücümüz var. Biz sadece vatandaşlarımızdan gelen talep doğrultusunda sürenin uzatılmasını istedik. Daha çok vatandaşımızın bu sevaba ortak olmasını istedik. Siz, vatandaşın sevaba ortak olmasından neden rahatsız oldunuz? Bolu Belediyesi’nin cami yaptırmasından mı rahatsız oldunuz? Bir açıklama bekliyorum.”
“Devlette sözlü konuşmalar da olmaz. Yazı konuşur. Şu sebeple vermedim diyerek bize gerekçeyi yazsın. İncelesinler hesaplarımızı. Cami için toplanılan tek bir kuruş başka yere harcanmış mı? Harcanmamış mı?”
“Derki bize cami için toplamışsınız başka yere harcamışsınız. O zaman haklı olur. Ama cami için toplanan para cami için harcanıyorsa, sen bize ek süreyi neden vermiyorsun? Cami yaptıran herhangi bir tarikat olsa süre sınırı bile koymuyorsun. Cemaat yaptırsa süre koymuyorsun. Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi bir kurumu Bolu Belediye Başkanlığı bunu isteyince süreyi uzatmıyorsun. Bunun hesabını Allahu Teâlâ zamanı gelince vali beye sorar. Şimdi ben Bolu halkı adına bunun hesabını soruyorum. Neden süreyi uzatmadınız?”
13 YILDIR BAĞIŞ TOPLANIYOR
“Bardağı taşıran üçüncü konu da, dün gece gerçekleşti. Bolu Belediye Başkanlığı tam 13 yıldır Kurban Bayramı öncesinde kurban bağışlarını kabul ediyor. Hatta bu konuda meclis kararımız bile var. Biz de 3 yıldır bu bağışı topluyoruz. Vatandaşımız da teveccüh ediyor. 3 yıldır bir kilo bile kırmızı et almadan, aş evimiz aracılığıyla her gün 2000 yoksul insanımıza yemek veriyoruz. Ramazan’ı da buna katarsak 1 milyona yakın kişiye yemek veriyoruz.”
“Kırmızı etleri alıp soğuk hava depolarımızda muhafaza ediyoruz. Sonra yaptığımız yemeklerde bunu kullanıyoruz. Bununla ilgili ilanımızı astık. Bağışlar gelmeye başladı. En son 45 vatandaşımız kurbanını belediyeye bağışlamak istediğini söylemiş. Sen ilin valisi olarak kulun işine ne karışıyorsun?”
“Kul bağışını nereye yapmak isterse oraya yapar. İster askeriyeye ister bir cemaate ister Kızılay’a yapar. Kime güveniyorsa ona yapar. Vatandaşımız neden bu kadar teveccüh gösteriyor. Çünkü Bolu Belediyesi’nin bu kurbanlarla ne yaptığını biliyor. Yoksul ailelere yemek olarak gittiğini biliyor. O yüzden belediyeye güveniyor.”
“Sayın Vali bilmez ama Türkiye’de yoksulluk haritası olan tek il Bolu. Bu yoksulluk haritasını güncellerken de biz, mahalle muhtarları ve imamlarla her mahalle için tek tek çalıştık. Bolu’da yardım alan bir kişiye bile açıp bakmadım ben. Siyasi görüşü nedir diye. Adaletli davrandığımız için insanlar bize bağış yapıyor.”
KEYFİ OLARAK NASIL YASAKLARSIN
“Dün akşam bir telefon geldi. Güvenlik şube müdürümüz aramış vali beyin sözlü talimatıyla bizim afişlerimiz kaldırılacak. Orada biz ne diyoruz? Kurban bağışınızı bekliyoruz diyoruz insanlara. Arkadaşlar yasa çok açık. Belediye kurban bağışı toplayamaz diye herhangi bir hüküm yok. Yasanın açıkça yasaklamadığı bir şeyi sen vali olarak, keyfi olarak nasıl yasaklarsın?”
“Polis memuru arkadaşlarımız Vali Beyin bu talimatını uygulamışlar. Polis memurlarımıza hiçbir şey demiyorum. Çünkü talimat yukardan geliyor. Peki Sayın Vali bize neden yazılı olarak bildirmiyor. Şu gerekçeyle bunu istedik kaldırtıyoruz diye. 13 yıldır kimsenin karışmadığı, belediyenin kurban bağışı alma faaliyetine, yeni vali hangi gerekçe ile engel oluyor?”
“Türkiye’de birçok cemaat ve tarikat kurban bağışı topluyor. Üstelik vatandaş ve bizle o bağışların nereye kullanıldığını bilmiyoruz bile. Ama biz Sayıştay denetimine tabi bir kurumuz. Bizim aldığımız her bağış Sayıştay tarafından inceleniyor. Gerektiğinde mülkiye müfettişleri tarafından inceleniyor. Sayın vali güvenmiyorsa gelsin hesaplarımız açık. İncelesin veya inceletsin. 2000 yoksul vatandaşın ekmeğiyle oynuyor.”
BEN HANCIYIM SİZ YOLCUSUNUZ
“Bu haksız ve hukuksuz karardan derhal dönmesini bekliyorum. Dün akşam Bolu Belediye Başkanı olarak kendisine mesaj attım. 18 saat geçmesine rağmen cevap vermedi. Vali Bey şunun farkında değil herhalde. Hangi şehrin valisi olduğunun farkında değil. Sayın Vali, burası Köroğlu’nun torunlarının memleketi. Dolayısıyla biz kolay kolay pabuç bırakmayız. Bolu halkının hakkını da yedirmeyiz. Ben buranın evladıyım. Ben hancıyım siz yolcusunuz.”
BENDEN SELAM OLSUN BOLU VALİSİ’NE
“Zamanında Osmanlı Devleti buraya bir Bolu Beyi göndermişti o zaman vali sıfatıyla. O zaman da Bolu Beyi zulmetmeye çalışmış. Haksız kararlar almış. Haksız uygulamalar yapmış. Ne olmuş? Çıkmış bizim dedemiz Köroğlu, meydan okumuş. Demiş ki “benden selam olsun Bolu Beyi’ne.”
“Ben de günün şartlarına göre söylüyorum. Bolu’nun seçilmiş belediye başkanı olarak benden selam olsun Bolu Valisi’ne! Biz öyle bu tür emrivakilere pabuç bırakmayız. Sayın Vali’ye de çağrım var. Yeni geldiniz, lütfen hata yaptığınızı kabul edin. Ben size saygıda kusur etmem. Ama şehrin seçilmiş başkanı olarak bana, belediyeye Bolu halkına saygısızlık yapmanıza müsaade etmem. Bolu’daki yoksul, aş evinden günlük yardım alan 2000 kişinin yatağa aç girmesine izin vermem. Vatandaşa da saygısızlıktır bu. Cemaatlere, tarikatlara karışabiliyor musun?”
“Yazılı olarak bekliyorum. Dava da açacağım. Kurban bağışı toplamaya devam da edeceğim. Vali bey bu hatalardan dönsün. Buradan bir iki yıl içinde gider. Biz hep buradayız. Mezarımız da burada olacak. Ama Bolu Valisi olarak güzelce anılsın. Bolu beyi gibi anılmasın”