Futbolda takımlar ellerindeki imkanları hoyratça harcarlar, kazanacakları maçları kaybederler, alarm çanları çalmaya başlayınca tedbir almazlar ve takım düşme hattına geriler. Gerisi bilindik bir hikayedir, teknik direktör kovulur yerine Yılmaz Vural getirilir. Yılmaz Vural çoğunlukla takımı düşmekten kurtarır ama bazen O’nun da yapabileceği bir şey kalmaz ve takım düşer.

Simdi burada suçlu Yılmaz Vural mı yoksa daha önce imkanları değerlendiremeyen ve takımı düşme hattına gerileten öncekiler mi? İşte Dörtdivan için de bu soruyu sormamız gerekiyor. Dörtdivan’da düşme hattının en altındaki yerini almış kendisini bu hallere düşürenlere beddua edip duruyor.

İsmail Altundağlar, Baki Efe’ler, Kadıoğlular, Çamlıbeller, kalabalık bir nahiyeyi ilçe yapıp bize teslim ettiler. Biz ise teslim aldığımız bu kalabalık ilçenin içini boşalttık neredeyse nahiye konumuna getirdik. Bunu nasıl başardık? Çok bir çaba sarf etmedik. Biraz umursamazlık, biraz kendi çıkarlarımızı düşünmemiz, biraz şakşakçılık ve biraz da elimizden alınanlara göz yummamız yeterli oldu.

2001 Krizinin ardından tek başına iktidara gelen ve hala İktidarda bulunan AK Parti’nin hükümet olarak en güçlü dönemlerinden yararlanamamışız. Üstelik diğer ilçeler bir şeyler kazanırken biz elimizde olanları vermişiz. Elimizde olanları alanları çılgınca alkışlamışız ve her seçimde oy verme rekoru kırmak için yarışmışız. Hatta bir defasında Türkiye genelinde ilk ona girmişiz. Ne aldık ne kazandık diye düşünmemişiz.

Sonra bir gün bir bakmışız Dörtdivan düşme hattına gerilemiş. Tam da bu sırada yeni bir teknik direktör yani Başkan Hamza Efe gelmiş. Şimdi tekrar soruyorum; suçlu Hamza Efe mi yoksa 20 yıllık iktidarın 17 yılını hoyratça harcayanlar mı? Suçlu Hamza Efe mi yoksa Dörtdivan’a gelmeye korkan ve Dörtdivan’ın Yüksekokul ile ilgili meselesinin Milli Eğitim Bakanı ile görüşülmesine engel olmaya çalışan milletvekilleri mi?

Hamza Efe ne yapmış? Önce verilen Orman İşletme Müdürlüğünü geri almış. Yılan hikayesine dönen TOKİ’yi başlatmış. Yüksekokul’un gelmesi için önemli aşama kaydetmiş. Dörtdivan’ın gerçeklerini bilmeden dışarıdan atıp tutanlar bunları anlayamazlar. Bizler ise Dörtdivan’ın her zerresini iliklerimize kadar yaşadık, gördük, şahit olduk. Bu şahitlik gereği şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu günahın en masumu Hamza Efe’dir.

Mutlu Bilge

21.04.2022 / İSTANBUL

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner1