Kendi ülkesini kötülemek, geçmişini çarpıtaral anlatmak, hadi lafı hiç uzatmayalım aydın olmak isterken hain olmak bu topraklarda moda oldu. Yirmi yaşındaki körpe üniversite öğrencisinden tutun, elli yaşını aşmış kokona gazetecisine kadar hepsi, kendilerini toplumdan farklı konumlandırmak için yaşadıkları ülkeye adeta düşman olmuşlar.
Bunların bazıları, dış basında Türkiye aleyhine çıkan yazıları arayıp bulurlar insanların gözlerine sokarlar. Bazıları ise güya söylenemeyenleri söyleyen cesur gazeteci havasına bürünerek tarihi çarpıtırlar, kendi kahramanlarından katil diye tanıtırlar.
Bu yaşananlar yeni bir durum değil. Tanzimatla birlikte bu coğrafyaya yerleşmiş kötü bir alışkanlık, eziklik kompleksi. Tanzimatla birlikte Batı’da eğitim alan, gittikleri ülkelerden o ülkelere hayran olarak dönen ve kendi ülkesinde Avrupa görmüşlüğün ayrıcalığı ile gittiği yeri öven, geldiği yeri aşağılayan ve böyle yaparak aydın olduğunu ispatlamaya çalışan zavallıların günümüze bıraktığı kötü bir miras.
Ayşenur Arslan isimli zavallı, marjinalleşen CHP’nin yayın organı konumundaki Halk TV’de Kıbrıs Türklerini yok olmaktan kurtaran Türk Mukavemet Teşkilatı’ndan suikastçı ve illegal bir örgüt olarak bahsediyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun marjinal CHP’sinden tek kelime kınama yok. Ya ittifak adı altında peşinden sürüklenen bedbahtlara ne demeli? Onlardan da tek kelime duydunuz mu?
Duyamazsınız. Çünkü bunlar, başında Türk, sembolünde bozkurt olan her şeyden nefret ederler. Bunlar için bazen bir DNA testi yapılmalı diye aklımdan geçmiyor değil. Acaba İzmir’de denize döktüklerimizle bir ilgileri var mı diye? Damarlarında Türk kanı dolaşan biri, böyle haince cümleleri kolay kolay konuşamaz.
Bunlar gibi olanlar bilmeliler ki, binlerce yıllık kadim devlet geleneğine sahip Türk Milleti, barış zamanında toprağa silah gömer, savaş zamanında silahları topraktan çıkarır düşmanlarını toprağa gömer. Elinden kaçırdıklarını da denize döker. Kuva-i Milliye ile kazanılan Kurtuluş Savaşımızda böyleydi, Türk Mukavemet Teşkilatı ile başlayan Kıbrıs direnişimiz de böyledir. Bundan sonra da böyle olacaktır.
Bunu yapmaya her zaman muktediriz. Çünkü, Mustafa Kemal Aratürk’ün dediği gibi, muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
Mutlu Bilge
11.02.2022 / İSTANBUL
