Dört mevsim vardır, bunlar ; ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış. İnsan ömrü geçerken bir sene içerisinde mevsimler  doğar, yetişir ve ölür. Bir insan ömrüne kaç mevsim sığdırırsa o kadar göz  kırpmıştır hayata. Geride bıraktığımız sonbaharı Yahya Kemalin;

"Fani ömür biter,Bir uzun sonbahar olur. 

Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, tarümar olur.

Mevsim  boyunca kendini hissettirir veda;

Artık bu dağdağayla uğuldar  deniz ve dağ.

Yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir.

Günler hazinleşir, geceler uhrevileşir;

Teşrinlerin bu hüznü geçer ta iliklere.

Anlar ki yolcu yol görünür selviliklere." şiiriyle yad ediyor ve zemheri soğuklara gönül ve gökkubemizi açıyoruz.

Artık yeryüzünde kızarmış gürgen ağaçları, limon sarısı kavak ağaçları ve yaprağını dökmeyen yeşil iğneli çam ağaçları ve daha niceleri bu tabiiyat bahçesinde cıvıldayan renklerini, sonbaharla hüznü giyen sarılarını ve sarının binbirtonunu toprağa armağan ederken giden renklerin yerini yeryüzünü kucaklarcasına beyaz alıyor.

Şehir merkezlerine inmeyen kar kristalleri dağları, tepeleri mesken tutarken şehirdekilere bir ıslık çalarcasına zemheri soğuklarını gönderiyor heybe heybe. Teninimize değen nahoş bir rüzgar yerini bizleri titreten, ellerimizi ovuşturarak bizleri kışla vuslata erdiren soğuklar alıyor. Sokakta kalanların sorumluluğunu sırtımıza iliştiren, bedenlerimiz üşürken vicdanlarımızı saran soğuklar. Evlerin bacası tüterken dört duvarın arasında devam eden  hayatlarla beraber sobada kestane pişiren genci yaşlısı varken bir aile olmanın mutluluğunu bacadan çıkan dumanlarla beraber neşe sesleri doldurur sokakları. Çay fokurdarken sobanın üzerinde bir yandan da  çay bardakları karıştıran kaşıkların sesleri, hoş sohbetleri daha da tatlandıran kısa kış geceleri.

Kış herkese farklı uğrar. Kimine geçim ve yakacak sıkıntısı olurken kimine ise ailesiyle geçireği tatlı, sıcak bir kış tatili olur. Ve önemlisi de sokakta kalanlara zemheri soğukluyla yalnızlığını, kimsesizliğini en derin hüznüyle hissettir. Kış kimine yağmurla uğrarken, kiminin şehrini ve hayatını  karla kapatırken, kimilerine ise ayaz bir gece ile kuraklık getirir. İnsan, hayatta nasibi neyse onu alır. Bazen bir öğüt bazen bir musibet bazende her mevsimde heybesine düşeni alır insan. Mevsimlerde insana gibidir. Önce üşür, büzüşür, yeryüzünün sertliğini tadar. Sonra da tek tek tüm kılcal damarlarına kadar canlanır. Renk cümbüşüne döner her adımı her hayali her canlılığı... Güneşi hisseder teninde. Sonra güneş tenini o kadar çok yakar ki insan evlere sığmaz olur. Suda arar şifayı, serinliği, bir anlık nesefi. Sonra bakar ki nefes alması kolaylaşıyor, yanan teni dökülüyor. Güneş adım adım çekiliyor. Tüm tabiat canlılığını, renklerini bir birbırakıyor. Toprak tabiatla arasındaki bu ayrılığın acısını yaşarken insanda ruhundaki vedalarla kucaklaşıyor. Sonra kış, soğuklar, sıcak evler, samimi kısa ve uzun sohbetler. Yazdan beri hazırlanan azıklar her gün mutfaklarla beraber mideleri  de şenlendiriyor. 

Kurulan sohbet halkalarında anlatılan büyülü masallar eşliğinde dışarıda kartpostallık bir tablo. Toroslar karlarla gerdanını süslerken, bir yandan uzaklığı ve yakınlıyla insanları uzaklara alıp götürüyor. 

Bu şehre kar yağmaz, insanlar kardan adam, kar savaşı yapamaz, yerleri buz tutmaz, burada kat kat giyinmenize gerek yok. Ama şemsiyen olmadan dışarı çıkma. Yağmurlar süsler bu semtin kışını. Bazen bir fırtına bazende kışın ortasında bir yakıcı güneş sizi karşılar.  

Her kış gibi bu semtinde kışa veda vakti gelir. Umutlar yeniden tazelenir, hayaller güncellenir, tabiat gibi insandan özüne can suyu alır, canlanır. Karlar erir barajlarımıza abı hayat dolar. Bereket tarlalardan sofralarımıza kadar eşlik eder. Gönüllerimiz  zemheri günleri uğurlarken bize de anılar defterine bu kışı nakış gibi işlemek düşer.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner1