Son günlerde Üçüncü Dünya Savaşı'nın çıkacağına dair yorumlara sık rastlar olduk. Üçüncü Dünya Savaşı çıkar mı çıkmaz mı bilinmez ama Bolu Düzce Savaşı çıkmak üzere.
Hatırlayacak olursanız, Birinci Dünya Savaşı, Meczup bir Sırp Milliyetçisinin Avusturya Macaristan İmparatoruna suikast düzenlemesi üzerine başlamıştı. Bolu Düzce Savaşı da meczup bir eski bakanın Belediye Başkanlığı görevinde yapacak iş bulamayınca Bolu Dağı'na suikast girişimi üzerine başlayacak.
Ülkenin enflasyon, işsizlik ve benzeri sorunları varken, Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, birden bire Bolu Dağı'nın Düzce'ye ait olduğunu, adının da Düzce Dağı olması gerektiğini söyledi. Madde mi kullandı, sarhoş yapan bir şeyler mi içti, nasıl bir halüsinasyon görüyor bilinmez ama böyle bir saçmalık ne görüldü ne de duyuldu.
Üstelik bu saçmalığı, ne bilimsel, ne tarihi ne de kültürel hiç bir temeli olmayan teorilerle desteklemeye çalışıyor. Faruk Özlü'ye göre, Bolu Dağında faaliyet gösteren işletmelerin çoğunluğu Düzceli olduğu için Bolu Dağı'nın adının değişmesi gerekiyormuş. Yine Bolu Dağı'nın Bolu'ya bakan tarafı düz, Düzce'ye bakan tarafı dağlık olduğu için Düzce Dağı denilmeliymiş. Bunun için müracaat yapacakmış.
22 yıllık AK Parti iktidarları boyunca liyakatsız görevlilere çok rastladık. Bu durum adeta sıradanlaştı ama Bakanlık yapmış birinin, sonradan ne kadar liyakatsız oldugunun ortaya çıkması, "Vay canına bizi yönetenlere bakın" dedirtmesi ülkesini seven herkes için çok acı verici bir durum.
Belediye Başkanı olduğu ilin adının düz coğrafyasından kaynaklandığını, hiç bir dönemde dağlarıyla ön plana çıkmadığını bilemeyecek kadar cehalet dolu olan Faruk Özlü, il olacak kapasiteye sahip değilken, 1999 depreminden kaynaklanan yaraların kolay sarılabilmesi için Bolu'dan ayrılıp il yapıldığını unutuyor olmalı. Bolu her dönemde dağları ve doğal güzellikleriyle meşhur olmuş bir il olduğu gibi, Bolu Dağı isminin de sadece Türkiye'de değil, özellikle Avrupa ülkeleri tarafından da önemli bir geçiş noktası oldugu bilinmektedir.
Son Yerel Seçimlerde hezimete uğramış bir partinin Belediye Başkanı, çok çalışarak bulunduğu İl'e değer katmak ve partisinin toparlanmasını çabalamak yerine Bolu ve Düzce halkları arasına nifak sokmakla meşgul. Üstelik bu Belediye Başkanı, isimler değişse bile toplumsal hafızaların değişmeyeceğini dahi bilmemektedir. Bolu Dağı bir toplumsal hafıza mekanıdır. İstanbul Ankara arasında seyahat eden herkesin acı tatlı, bir şekilde hatıralarının bulunduğu bir yerdir. Bolu Dağını, kimi, kış.mevsiminde çektiği eziyet ile, kimi meşhur ızgara etleriyle, kimi doğal güzellikleri ile hatırlarken kimi de burada yaşanan kazalarda yitirdiği sevdikleriyle hatırlar. Bütün bu hatırlanışlarda akla gelen ortak isim Bolu Dağıdır.
Tuhaf olan şeylerden biri de Faruk Özlü'nün bu saçmalıklarına Bolu'da toplumun çeşitli kesimlerinden tepki gelirken, AK Parti Bolu İl Baskanlığı'nın, AK Partili siyasilerin başlarını kuma gömüp, görmezden ve duymazdan gelmeleridir. Bolu'yu çalsalar gıkları çıkmayacak. Lafa gelince Koroğlunun torunuyuz derler.
Gelin Mustafa Kemal Atatürk'ün Hatay için söylediği meşhur sözünü biz de Bolu Dağı için söyleyelim; "Kırk asırlık Bolu'nun olan Bolu Dağı, Düzce'ye bırakılamaz." Aklı başında hiç bir Bolulu bu saçmalığa sessiz kalamaz.
Mutlu Bilge
10.07.2024 / BOLU
