Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, yanlı ve şişirme anketlerin de etkisiyle Kılıçdaroğlu’ndan yana bir rüzgar estirilirken, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan da gaza gelmiş, adeta alay ederek, Erdoğan bu seçimi kazanırsa heykelini yaptıracağı sözünü vermişti.
Vantilatörle estirilen yapay rüzgarın ömrü ne kadar olursa, Kılıçdaroğlu için estirilen rüzgarın ömrü de o kadar olmuş, Erdoğan fırtınası geçtiği yerlerde önüne kattığı altılı, yedili hatta onlu masaları devirerek genel bir temizlik yapmıştır. Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine gözler doğal olarak Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a çevrildi ve verdiği sözü tutması istendi.
Başkan Özcan da “Erdoğan’ın en çok oy aldığı Dörtdivan’da Belediye yer göstersin yapayım.” şeklinde saçma bir cevapla verdiği sözden kurtulmanın yolunu aradı. Öncelikle Tanju Özcan Başkan’a şu hususu hatırlatmakta fayda var; Dörtdivanlılar ya da Dörtdivan Belediye Başkanı senin girdiğin iddia gibi bir iddiaya girmediler. Girmelerine de gerek yoktu, çünkü Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu karşısında kazanamayacağını, hele bir de etrafındaki sefiller ordusuyla Erdoğan’ı devireceğini düşünmek aklını yitirmek demektir. Dörtdivanlılar en baştan beri sonuçtan emindiler.
Bu nedenle heykeli kim söz verdiyse söz verdiği yerde yapmalıdır. Yani Başkan Tanju Özcan, heykeli Bolu’nun en kalabalık noktasına ve kendi göz önünde bir yere yapmalı ki bakıp bakıp ibret almalıdır. Çünkü Belediye Başkanı seçilmesinden bu yana yanlış bir siyasal iletişim dili kullanan Başkan Özcan, siyasetin bir kumar, şaka ya da zevzeklik malzemesi olmadığını artık anlamalıdır.
Başkan Özcan 21 yıldan beri girdiği her seçimi kazanan Dünya siyasetinde önemli bir rol üstlenen, sözleri referans alınan Cumhurbaşkanı Erdoğanla şaka olmayacağını da anlamalıdır. Erdoğanla şaka yapmaya kalkanların sonu heykel meselesinde olduğu gibi hüsran oluyor.
Başkan Özcan, yerel sorunları çözmek için milletvekilliğinden belediye başkanlığına yani ulusal siyasetten yerel siyasete geçti. Ancak rollerini karıştırmış olmalı ki Bolu’yu unutup yerel siyasetle değil ulusal siyasetle içli dışlı oldu. Madem ki ulusal siyasete bu kadar meraklıydın neden yerel siyasete geçtin diye adama sorarlar.
Gündeme gelmek, dikkat çekmek için girilen yerli yersiz iddialar, yapılan şakalar, bir siyasetçinin itibarı için ölümcül bir darbedir. Yol yakınken, gerçi yolun sonu da yaklaşıyor ama yine de her köprüden önce bir çıkış vardır, Başkan Özcan’ın kendine bir çeki düzen verip daha ciddi konularla uğraşması kendi siyasi geleceği için faydalı olacaktır.
Mutlu Bilge
04.05.2023 / İSTANBUL