51 yıl önce “Çirkin Adam” filmi Altın Portakal ödülü almıştı

Türk Sineması’nın Çirkin Kral’ı, oyuncu, yönetmen ve senarist Yılmaz Güney, 51 yıl önce bugün “Bir Çirkin Adam” filmi ile Altın Portakal Ödülü’ne layık görüldü. 

04 Haziran 2021 09:01
51 yıl önce “Çirkin Adam” filmi Altın Portakal ödülü almıştı

banner63

Türk Sineması’nın Çirkin Kral’ı, oyuncu, yönetmen ve senarist Yılmaz Güney, 51 yıl önce bugün “Bir Çirkin Adam” filmi ile Altın Portakal Ödülü’ne layık görüldü.

Yılmaz Güney'in yazdığı, yönettiği ve başrolünü oynadığı 1969 yapımı olan Bir Çirkin Adam, babasını arayan Bino adlı genç bir kiralık katilin öyküsünü anlatıyordu.
 
Asıl adı Yılmaz Pütün olan sanatçı, Hamit ve Güllü Pütün çiftinin çocuğu olarak 1937'de Adana'nın Yenice köyünde dünyaya geldi.
Güney, verdiği bir röportajda çocukluk yıllarını şu sözlerle açıklamıştı: “Adım, zorluklar karşısında eğilmez, umutsuzluğa kapılmaz, yılgınlığa düşmez ve baş eğmez anlamına gelir. Soyadım Pütün ise bir dağ meyvesinin kırılmaz çekirdeği demektir.”

Yılmaz Güney, 1959'da senaryosunu kendisinin kaleme aldığı, Atıf Yılmaz'ın yönettiği "Bu Vatanın Çocukları" ve "Alageyik" filmleri ile ilk kez profesyonel anlamda oyunculuk yaptı. 
 
Bu filmlerin ardından "Güney" soyadını kullanmaya başlayan sanatçı, 1961'de Atıf Yılmaz'ın "Tatlı Bela" film setinde yönetmen yardımcılığı yaparken tutuklandı. Sanatçı, 1962'ye kadar cezaevinde kaldı.

1963'te sinemaya döndükten sonra, ağırlıklı olarak macera filmleri çeken ve 1963 yapımı "İkisi de Cesurdu" adlı filmle seyirci karşısına çıkan sanatçı, senaryosunu yazdığı ve başrolünde olduğu filmde, "kabadayı" karakterini oynadı. 

Üçüncü Sinema’nın önemli temsilcilerinden olan ve filmlerinde haksızlığa uğrayan bir Anadolu çocuğunun isyanını işleyen Güney, aynı yıllarda “Çirkin Kral” lakabını aldı.
 
Yönetmenliğini Lütfi Akad'ın yaptığı 1967 yapımı "Hudutların Kanunu" filmindeki rolüyle, 1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" seçilen sanatçı, "Kahreden Kurşun", "Ben Öldükçe Yaşarım", "Kızılırmak", "Karakoyun", "İnce Cumali", "Çirkin Kral", "Seyit Han", "Toprağın Gelini", "Aç Kurtlar", "Zeyno", "Acı", "Vurguncular", "Baba" ve "Ağıt"ın da aralarında bulunduğu yüzü aşkın filmde yönetmen, senaryo yazarı ve oyuncu olarak yer aldı.
 
Sanatçı, 1968'de Güney Film Yapım'ı kurdu ve aynı dönem çıkarmaya başladığı "Güney" dergisinde sinema ve sanatla ilgili görüşlerini, şiir ile öykülerini okurların beğenisine sundu.
Yılmaz Güney, 1970 yılında senarist, yönetmen, yapımcı ve başrol oyuncusu olarak yer aldığı "Umut" filminde, define bulmak umuduyla bir hocanın peşinde tüm hayatını harcayan yoksul at arabacısı "Cabbar" karakteriyle sinemada büyük yankı uyandırdı. 
 
"Umut" filmi, Adana Altın Koza Film Festivali'nden 6 ödülle dönerek, Türk sinema tarihinde bir dönüm noktası olarak yer aldı.
Sinema tekniği, dili ve politik anlatımı ile Yılmaz Güney'in diğer filmlerinden ayrılan "Umut", daha sonra çekilecek politik filmlerin de öncüsü oldu. Yapım, Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden "En İyi Erkek Oyuncu" ve Grenoble Film Festivali'nden "Seçici Kurul Özel Ödülü"nü kazandı. 

Sansür Kurulu tarafından yasaklanan film, 2015'te 47. Sinema Yazarları Derneği Türk Sineması Ödül Töreni’nde, yüzyılın en iyi 10 Türk filmi arasında ilk sırada yer aldı.
 
Yılmaz Güney'in cezaevindeyken senaryosunu kaleme aldığı "Sürü" filmi, yönetmen Zeki Ökten tarafından beyaz perdeye aktarıldı. 

Senaryosunu Güney'in yazdığı, yönetmenliğini ise Şerif Gören'in üstlendiği 1981 yapımı "Yol" filmi ise 1982'de Cannes Film Festivali’nden "Altın Palmiye" ödülüyle ayrıldı.
 
1982'de Türk vatandaşlığından çıkarılan sanatçı, Fransa'da 1983'te çektiği "Duvar" filmiyle 1984'te Cannes Film Festivali "Jüri Özel Ödülü"ne aday gösterildi.
 
Türk sinemasının dünyaya açılmasında önemli bir yeri olan, eserleriyle yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda ödül alan Güney, 114 filmde oyuncu, 26 filmde yönetmen, 15 filmde yapımcı, 64 filmde ise senarist olarak yer aldı.

Yılmaz Güney, mide kanseri sebebiyle 9 Eylül 1984'te Fransa'da hayata veda etti ve Paris'te Pere Lachaise Mezarlığı'na defnedildi.
Vefatından ardından kurulan "Yılmaz Güney Vakfı" eşi Fatoş Güney öncülüğünde eserlerini korumaya ve yayınlamaya yönelik çalışmalar yürütüyor.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner1