"Beden ölür, çürür, cana bakın siz. 
Kim kiminle yürür, ona bakın siz.”

derken Abdurrahim Karakoç tam da bugünleri tarif etmiş.

Altılı Masa’nın açıkladığı Mutabakat Metninden sonra kimin kiminle yürüdüğü, kimlerin kimlere yaranmaya, kimlerin kimlerden aferim almaya çabaladığı netlik kazanmış oldu. 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde Türk Halkı belki de Türk Siyasi hayatının en önemli kararlarından birini vermiş olacak. Verdiği kararla ülkeyi ya eskiden olduğu gibi ezik, dışarıdan medet uman, kendisine dışarıdan biçilen role razı olan bir Türkiye’ye ya da bağımsız karar alabilen, iç ve dış yıkıcı unsurlara karşı kararlı ve dik durarak kendi kurallarına göre oyun kuran Büyük Türkiye idealine evet demiş olacak.

Kimin kiminle yürüdüğü konusuna dönecek olursak, Altı kafadar açıkladıkları metinde, seçmenlere gelecek vadetmek ve ümit aşılamak yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin en stratejik noktalarını hedef alarak masayı kuranları memnun etme yolunu seçmişlerdir. Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanını, Türk Silahlı Kuvvetlerini, yapılması planlanan yatırımları hedef alan, özerklik anlamına gelebilecek uygulamalardan bahseden Altılı Masa Türk Halkına ümit olmak yerine PKK’ya, FETÖ’ye ve Avrupa’ya ümit olmuştur.

Bugün geldiğimiz noktada, içerideki ve dışarı kaçan FETÖ’cüler tekrar eski şatafatlı günlerine dönebilmek için Erdoğan’ın düşmesini ve Altılı Masa’ın kukla Cumhurbaşkanının gelmesini bekliyorlar. Yurt içinde ve yurt dışında inlerinden kafalarını çıkaramayan PKK’lıların da ümidi Altılı Masa oldu. Yine Erdoğan’ın ezberleri bozan dış politika hamlelerinden dolayı Türkiye üzerindeki vesayetini kaybeden, bölgesinde küresel bir güç olma yolunda ilerleyen Türkiye’yi durdurmak isteyen Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nin de ümidi Altılı Masa oldu.

Nitekim Ali Babacan, açıkladıkları Mutabakat Metni için “Avrupa Aferim diyecek” derken aslında masayı kimlerin kurduğunu, kimlerin kendilerini bu masaya oturttuğunu, hadi fazla uzatmayalım, kimlerin piyonu olduklarını da itiraf etmiş oldu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ve Almanya ziyaretleri de masayı kuranlarla istişare ziyaretinden başka birşey değildir.

Buna karşılık Erdoğan kimlerin ümidi oldu, kimler Erdoğan ile yürümek istiyor. İçinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılara rağmen ne varsa Erdoğan’da var, yapsa yapsa Erdoğan  yapar diyen Anadolu’daki köylü’nün, fabrikadaki işçinin, esnafın, memurun ve vatanını gerçekten sevenlerin ümidi oldu. Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’ne hala Osmanlı’nın mirasçısı ve devamı gözüyle bakan, kendi sindirilmişliğini Türkiye’nin bağımsız ve güçlü duruşu ile unutarak mutlu olan, mazlum coğrafyaların ümidi oldu.

14 Mayıs’ta Türk Halkı bir karar verecek. PKK. FETÖ, ABD ve Avrupa ile birlikte Altılı Masayı mı tercih edecek ya da ekonomik sıkıntılar, şunlar bunlar gelip geçicidir, Türkiye’nin bekası hepsinden önemlidir diyerek Erdoğan’ı mı seçecek? Yani Türk Halkı kiminle yürüyeceğini seçecek.

Mutlu Bilge
01.02.2023 / İSTANBUL

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner1