2023 seçimleri adım adım yaklaşırken, 2019 Yerel Seçimlerinde 11 belediyeden 8’ini kaybetmiş AK Parti Bolu İl Başkanlığında tuhaflıklar silsilesi devam ediyor. Can çekişen bir boğanın istemsizce ayaklarını sağa sola savurması gibi neyi neden yaptıklarının farkında değiller.
AK Parti Bolu Merkez İlçe Başkanı Kazım Konak, Yönetimiyle birlikte istifa ediyor ya da AK Partili bir dostumun bana anlattığı şekliyle Genel Merkez tarafından istifa ettiriliyor. Buraya kadar her şey normal. Normal olmayan şey, Merkez İlçe Başkanını belirleme yetkisinin İl Başkanı Suat Güner’e verilmesi ve Suat Güner’in de Genel Merkez tarafından istifa ettirilen Kazım Konak’ı yeniden Merkez İlçe Başkanı olarak Genel Merkez’e sunmasıdır.
Gelinen noktada İl Başkanı Suat Güner, Genel Merkez’den üstünmüş gibi bir durum ortaya çıkıyor. Kazım Konak için Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’e baskı yapıldığı da gelen rivayetler arasında. Bütün bu anlatılanlardan sonra sorulması gereken soru şu; Neden Kazım Konak’ta ısrar ediliyor?
İstifanın nedeni, yenilenmek olarak gösteriliyor. İyi de birader! Siz zaten kongrede yenilenmediniz mi? Merkez İlçe Yönetimi, bizzat Kazım Konak’ın seçtiği isimlerden oluşmadı mı? Anlaşılan bir başarısızlık ya da yolunda gitmeyen bir şeyler gördünüz ki istifa ettirdiniz. İstifaların ardından Kazım Konak yeniden Başkan olarak atanıyorsa, siz suçu yönetim kurulu üyelerine yüklediniz demektir. Şimdi ben o yönetimden biri olsam haklı olarak itiraz ederdim. Neticede yönetimin başı olarak Kazım Konak, birinci dereceden sorumlu olması gerekir.
Gelelim Kazım Konak’ta neden ısrar ediliyor sorusuna. Kazım Konak, AK Parti içerisinde her vidaya uygun İngiliz anahtarı gibi. İngiliz Anahtarı farklı büyüklükteki vidaları ayarlanabilir özelliği ile nasıl sökmeye ya da sıkmaya uygunsa, Kazım Konak da AK Parti içerisinde farklı gruplarla uyum içerisinde hareket edebilen bir siyasetçi. Milletvekilleri Fehmi Küpçü ve Arzu Aydın ile sorunsuz bir ilişkisi var. Torpilli Bakan Yardımcısı Fatih Metin ile sıfır sorun şeklinde ilişkisi devam ediyor. Aladdin Yılmaz ve Suat Güner ile sıkı fıkı. Nurettin Doğanay’a zaten saygıda kusur etmez.
Halbuki adı geçen isimlerin hepsi birbirleriyle soğuk savaş halindeler. Fakat bu soğuk savaş İkinci Dünya Savaşı’nın ardından başlayan Soğuk Savaş gibi iki kutuplu değil çok kutuplu bir soğuk savaş. Herkes herkesin ayağını kaydırma peşinde. Bu koşullarda Suat Güner için Kazım Konak’tan daha iyi bir seçenek olamaz. Kazım Konak en azından rakip değil.
Mutlu Bilge
18.02.2022 / BOLU
