AK Parti'nin İstanbul ve Ankara'da çıkardığı Belediye Başkan Adayları gösteriyor ki, yirmi yılı aşkın bir iktidar süresinin ardından AK Parti, bir tükenmişlik içerisine girmiş.
Sözde üç dönem kuralı getiren, Cumhurbaşkanının görev süresini bile iki dönemle sınırlandıran, ama etrafından dolaşarak iki dönemi aştıran AK Parti iktidarı, giderek topluma yük olmaya başladı. Bir şölen havasında geçmesi gereken seçim dönemleri, tatsız tuzsuz, insanlara bıkkınlık veren bir şekle büründü. Yola çıktıklarında evrensel demokrasi idealine ulaşmaya çalışan iktidar, demokrasimizi giderek daha elitist bir demokrasi haline getirdi.
Elitist demokraside genellikle bir ülkede,.soy, zenginlik, üst düzey bürokrat kökenli ve ülkeyi kuran kadroların torunlarından olmak gibi yönleriyle ön plana çıkanlar sürekli partilerin seçilecek adayları arasında yer alırlar. Cumhuriyeti kuran parti olarak CHP'yi bu yönüyle eleştiren AK Parti, kendisinin iktidarda bulunduğu yirmi iki yıl boyunca kendi elitlerini oluşturdu ve seçmenlere bu elitleri dayatarak seçmek zorunda bıraktı. Üstelik AK Parti'nin oluşturduğu elit sınıf, CHP'ye atfedilen elitlerden daha kindar, daha kibirli ve daha takiyyeci bir sınıf.
Bu elitler yüzünden milleti ve memleketi için çalışmak ve siyasi kadrolarda yer almak isteyen samimi ve bir o kadar da liyakatli bireylerin önü kesiliyor. İstisnalar hariç önlerine engel konulan bu bireylerde ve bunları belirli görevlerde görmek isteyen halkta siyasete karşı bir soğuma ve yabancılaşma başlıyor. Bu soğuma ve yabancılaşma bir kısır döngü gibi iktidarın besleyip büyüttüğü elitlerin işine yarıyor, zenginleştikce zenginleşiyorlar. Bülent Arınç'ın oğlunun milletvekili adayı yapılması örneğindeki gibi kendilerinden sonra çocuklarının makam ve mevkileri nasılsa hazır. Bunlar için endişeye mahal yok.
İstanbul Esenler'de Mehmet Tevfik Göksu, 2009'da seçildiği Esenler Belediye Baskanlığı'na dördüncü kez aday yapıldı. Veysel Tiryaki Ankara Altındağ'da 2004 yılından itibaren üç dönem Belediye Başkanlığı yaptı. 2019 Yerel Seçimlerinde Yenimahalle İlçesine aday yapıldı seçilemedi. 2024 seçimleri için yeniden Altındağ Belediyesi'ne aday yapılarak toplamda beşinci kez aday yapılmış oldu. Anlayacağınız üç dönem kuralı falan yok. Üç dönem kuralı adamı olmayanlara uygulanan ve halka siyasi ahlak gösterisi yapmak için söylenen aldatmacadan başka bir şey değil.
Kamu Yönetiminde kural olarak sıradan bir memurun bile beş yılda bir yeri değiştirilir. Maksat hep aynı yerde kalmasından kaynaklanan üretkenlik ve verimliliğinin azalması hem de bir usulsüzlük ve yolsuzluk varsa daha kolay ortaya çıkmasının sağlanmasıdır. Neticede yerel yönetim birimleri olmasının yanında birer kamu tüzel kişisi olan ve akçalı işlerin çok fazla bulunduğu belediyelere hep aynı kişinin yirmi yıl ve daha fazla belediye başkanı olarak seçtirilmesi ve o kişilerin de ısrarla o belediyeleri istemesini iyi niyetli bir hizmet aşkı olarak yorumlamak mümkün müdür? Bu gibi yerlerdeki seçmenlerin kendi kendilerine en azından bir kere bu soruyu sormaları ve oy tercihlerini bu soruya verdiği cevap doğrultusunda yapmaları memleket için faydalı olacaktır.
Türkiye'nin en çok üyeye sahip ve en büyük partisi olduğuyla övünen AK Parti, Esenler'e, Altındağ'a ve bunun gibi diğer yerlere, onca üyesi arasından hiç mi başka aday bulamadı? Geçtiğimiz milletvekili genel seçimlerinde Bolu'dan başvuru yapan 27 aday adayının hiç birini seçmeyip, daha önce iki dönem milletvekilliği yapan Yüksel Coskunyürek'i aday yapma örneğindeki gibi, AK Parti artık hizmet edecekleri aramıyor, seçmenlere hizmet edecekleri seçtirmiyor. Tam tersine besleme yetiştiriyor. Bu beslemelerin huzuru ve refahı için seçmenleri kullanıyor, yasal kılıf oluşturuyor.
Her seçim öncesinde gündeme gelen meşhur beka meselesi de ülkenin bekası olmaktan çıktı bu yeni besleme sınıfının bekasına dönüştü. Beka için oy verenler artık Tevfik Göksu, Veysel Tiryaki, Yüksel Çoşkunyürek ve bunlar gibilerin bekası için oy vermiş oluyorlar.
Mutlu Bilge
26.01.2024/İSTANBUL